30 Ocak 2009

Hasan Eren'den inciler:)

Çok yoğun 2 gün beni bekliyor malum hazırlık yapıyorum.pazar günü Hasan Eren le beraber Çankırı ya gidiyoruz.Bu Hasan Eren le benim başbaşa ilk yolculuğumuz.O yüzden inanılmaz heyecanlıyım,ve de korku içerisindeyim.İnşallah her yolculuğumuz gibi bu da rahat geçer:)

Bir ay kalırım diye düşünüyorum ama aklımız hep babişte kalacak.

Bu videonun devamı da altta.Salıncakta sallanırken sürekli beni öpmeye başlayınca babamız defalarca hadi oğlum beni de öp der fakat oğluş bunu duymazlıkten gelir.Zavallı babiş o kadar üzülür ki ağlama numarası yapar oğluş hiç umursamaz bide üstüne oğluşta ağlama numarası yapar.

Yani bu videoda babişin bi öpücük için uzun uğraşlarını seyredeceksiniz.Daha devamı da var ama sonuç hep hüsran:(

Bana gelince ben gülmekle meşguldüm o ara.Gülerek hadi oğlum babayı öp diyorum. napabilirim oğluş beni öpmek istiyor inadına onu öpmüyor ama:))

Not:Bu arada arkadaşlar şu at varya onu ortadan kaldırmaya karar verdim.Bugün Hasan Eren öyle hızlı sallanıyordu ki az kalsın tepetaklak düşecekti zor tuttum.Bizim bu at bi tanıdığımızdan kalma,almayı düşünenler varsa hiç tavsiye etmiyorum.

sevgiler.

29 Ocak 2009

Deh deh düldül:)

Dün doktor kontrolümüz vardı.Bi hayli uzun süren öksürüğümüz geçmişti ama hem kontrolümüzü yaptırmak hem de su çiçeği aşımızı yaptırmak için doktorun yolunu tuttuk.Çok şükür iyileşmişiz.Aşımızı da olduk.

Doktorumuza bu kez 'fantomalt' yerine 'pediasure' aldığımızı söyledim doktor kesinlikle kullanmayın dedi.Pediasure hiç yemek yemeyen,yiyemeyen (çevirmeyi,yutmayı bilmeyen)çocukların kullanacağı fazlasıyla vitamin ağırlıklı bi mamaymış.Hasan Eren düzenli yemek yiyen bi çocuk olduğundan bu sefer de böbreklerine zarar verebilir dedi.Böylelikle elimizde bi kutu (400 gramcık) mamayla kalmış olduk.Tekrar fantomalt alacağız.Neyse Allahtan fazla kullanmadık.

Şu sağlık ocaklarına gelen pnömokok aşılarından biz faydalanamıyomuşuz.Son dozumuz önümüzdeki ay.mecburen yine paralı yaptırmak zorundayız.Yaa hayret bişey, yapıyosan bi güzellik herkesi kapsasın.

Bu aralar oğluşun inanılmaz tatlı görüntülerini yakaladık.İnşallah fırsat bulursam bi kaç görüntü daha yükleyeceğim..

Hasan Eren bey ata binmeyi çok seviyor.Önceleri ata bindiğinde biz kendilerini tutuyorduk.Daha sonra tutmamızı istemedi.23 Ocak 2009 tarihlidir bu görüntü.Zira kendileri kendini aşmış şuan daha bi hızla sallanmaktadır.Yanda figüranlık yapan şahıs anneleri olup yüreği ağzında ha düştü düşecek kaygısıyla oğluşunu seyretmektedir.Bu görüntünün devamı da var ama bu kadarla yetinmeyi uygun gördük.Yürü be Hasan Eren kim tutar seni:))

Bekleyen sobelerime de en kısa zamanda cevap vereceğim..

Hoşçakalın..

26 Ocak 2009

YA-BA-DA-BA-DUU

Öncelikle kaç kez unutmadan yazayım deyip te bi türlü yazamadığım dişlerimizi yazmak istiyorum.En sonunda 2 aydır patlamasını beklediğimiz azı dişlerimiz çıktı.10 gün önce sağ alt azı dişimiz 5 gün öncede sol alt azı dişimiz patladı.Şimdi bi hayli büyüdüler bile:) Toplamda 10 dişimiz oldu:)

Gelelim Pazar günümüze;

Oğluş her zaman olduğu yine erkenden kalktı.Resmen yalvarıyorum oğluşa biraz daha uyumak için.Yanımıza aldım yok zaptedemiyorum.Yere bıraktım bende biraz şekerleme yapayım dedim(tabi tek gözüm açık) bi baktım oğluş geziniyor, çekmeceleri kurcalıyor.Sesimi çıkarmadan onu izliyorum.Sonra bi baktım çoraplarımı almış elime veriyor aldım çorapları bu kezde terliklerimi veriyor.Canım oğluşum her sabah ilk işim çoraplarımı ve terliklerimi giymek ya beni kaldırmak için yapıyor.Eee kalktım tabi.Oğluşun kahvaltısını hazırladım.O kahvaltısını yaparken babişi uyandırdım bi güzel kahvaltımız yaptık.Kahvemizi içtik dışarıya çıkmak için hazırlanmaya başladık.Tabi ilk önce oğluşu hazırladım.ben hazırlanırken de baba oğul coşmuşlar:)

Babamızın hayali oğluşla parkta oynamaktı ama hava yağmurlu olduğundan hayalini gerçekleştiremedi.Bi alışveriş merkezine gittikordaki oyuncaklardan jetonumuz vardı.Beyefendi hiç sevmedi arabayı indik.Trene bindik ondan da zevk almadı.Bizde çıktık Sevi bebenin fabrika satış mağazasına gittik.Bi yere gittiğimizde mama sandalyesi olmadığından çok zorluk çekiyorduk o yüzden her yere götürebileceğimiz kumaş mama sandalyesi aldık.O kadar kullanışlı bişeyki her sandalyeye takabiliyorsun.Bi ara resmini çekerim.Bi kaç tane de aktivite önlüğü aldık çıktık.

Sonra Toyiki ye gittik.Daha gider gitmez yerde ufacık hareket eden kamyonları görünce bizimki çıldırmaya başladı.Eğildi almaya çalışıyor.Gelen geçen herkes Hasan Eren 'e bakıp seviyor.Biraz orada oyalandıktan sonra ben alacağım oyuncakların yanına gittim.Sonrası bu görüntüler.

İlk önce arabayı bi güzel incelemiş.Yusuf cesaret edememiş bindirmeye görevli genç bindirsenize bak istiyor demiş.Bu pedallı bi araba.Görevli genç almış bindirmiş bizimkini.Geldim ki Hasan Eren'in keyfine diyecek yok.Ayakları pedala yetişmediğinden yürüyerek götürüyor her yere.Tıpkı Taş Devrindeki gibi.O kadar komiktiki.Maşallah hakimiyet süper sıkıştığı yerde geri geri gidiyor.

Kitap alacaktım ama istediğim gibi bi kitap bulamadım.Ben dolaşıkırken Hasan Eren de arabayla dolaşmaya devam etti.Baba da yanında tabi..Alacaklarımı aldım bizimkilerin yanına geldim Hasan Ereni arabadan indirmeye çalışıyoruz ,indiremiyoruz bi türlü.Nasıl ağlıyor anlatamam.Onu susturmak için girdiğimizde görüp ve çok beğendiği şu hareket eden minik kamyonlardan aldık.Kutuyu açana kadar ağlamaya devam etti.Eline alınca da sustu Allahtan.Babiş oğluş bu kadar ağlayınca yazın bu arabalardan almaya karar verdi..

Eve gelince bi hata yaptım.Tüm aldığım oyuncakları bi hevesle açtım(Ben oğluştan heyecanlıyım).Hepsini koydum ortaya.Aslında bi kaç hafta arayla verseydim daha iyi olacaktı..Birinden sıkılırdı diğerini verirdim.Bile bile nasıl böyle bi hataya düştüm anlamadım.

Zaten en çok ta şu kamyonla ilgilendi.Hasan Erenin değişik bi yapısı var.Biraz gelenekçi olacak galiba.Ne kadar oyuncağı olursa olsun daha ona hamileyken aldığım ilk oyuncağı tırtılın yeri bi başka.Hiç elinden düşürmez.Geçmişteki bi oyuncağını bulsun nasıl seviniyor görmelisiniz.Aldıklarımla biraz ilgilendi sonra aldı eline tırtılını salıncağını salladı falan.Dedim ya değişik biraz.

Saçlarımızı hala kestirmedik daha doğrusu ben kestirmekten vazgeçtim:) Biraz daha beklemek istiyorum..

Gelen geçen herkes küçük adamıma baktı,sevdi..Zayıf,minicik bişey o yüzden yürürken herkes ona bakıyor:) Aşırı derece özgürlüğüne düşkün.O kadar kalabalıkta bile elini tutturmadı.Kucakta istemiyor illaki özgürce yürüyecek,ağzı açık etrafı inceleyecek.. Çok inatçı..

Ahh ahh çook işimiz var seninle:((

22 Ocak 2009

Aybike işbaşında:)

Çok yoğun iki gün geçirdik.Dün halı silme operasyonum vardı.Aylar önce sagolsun oğluşum halıyı kansız görünce ona kan damlası vermeyi uygun görmüş her denemesi başarısızlıkla sonuçlanmıştı taki o güne kadar.Anniş gelir ki ne görsün canıııım halı simsiyah olmuştur.Öyle ufak falan değil baya büyük bi leke.Her türlü leke çıkarıcı denedim yok çıkmıyor.Günden güne gözüme daha bi kara gelmeye başladı.Defalarca sildim yok çıkmıyor silince çıktı zannediyorum kuruduğu an kabus tekrar başlıyor.En sonunda dün karar verdim çamaşır suyu kullanacağım..Halının rengini alır yapma etme dediler aman kara olacağına beyaz olsun dedim bi güzel sildim.Tabi kuruyunca leke meydana çıktığından defalarca sildim kurumasına izin vermeden.Herneyse sabah gözümü açar açmaz koştum salona leke falan yok.O kadar mutlu oldum ki anlatamam.Tüm halıları silmek öyle yordu ki aman yaşlanıyorum herhalde hemencecik yorulur oldum..

Bugün de sabahtan gittik parka.Oğluşu tutabilene aşkolsun.El tutturmacafalan yok beyefendi başını alıp gidiyor bizde peşinde.Uyanık sıpa sadece yükseklere çıkarken düşmeyim diye elimizi tutuyor sonra hemen bırakıyor.Defalarca düştü çimlere,yuvarlandı.O kadar mutluydu ki canım benim..

Eve zor getirdim.Behra olmasa kıyamet kopardı.O gidince bizde arkasına takıldık ağlamadan eve getirmiş oldum.Sonra faturalar için tekrar çıktık.Öyle yorgun düştü ki 3 saattir uyuyor hehehe.

Eve gel yemek yap falan derken geçen gün bi blogda gördüğüm bonibonlu kurabiyelerden yaptım.Tarife pek uymadım kafama göre takıldım.Görüntü çok güzel oğluş görünce çıldıracak..Hakikaten çok güzel oldular.Hızımı alamayıp bi de irmik tatlısı yaptım.

Bugünde böyle geçti..Oğluş mutlu ben mutlu..

sevgiler..

20 Ocak 2009

Küçük adam:))

Hergün pc başına geçiyorum bişeyler yazayım diyorum ama içimden hiç bişey yazmak gelmiyor.Blogları geziyorum yorum yapıyorum o kadar..

Oysa yazacak yığınla şey var ama bu aralar hiç iyi değilim..

Oğluş yavaş yavaş iyileşiyor.O kadar uzun sürdü ki neden bu kadar uzun sürdü anlamadım.Sadece bi öksürük Allahtan ne ateş ne de başka bişey sadece şu öksürük illeti.Geçtiğimiz cumartesi yine doktordaydık.Bu kez kendi doktorumuza gittik.Zaten ona da dedim diğer doktorun verdiği antibiyotiği 2 kez kullanıp bıraktım.Çünkü 2.kez verdiğimde öyle kustu ki kızdım doktora vermedim bi daha.Zaten öyle alakasız ilaçlar vermiş ki belki de bu kadar uzun sürmesi ondandır.Şimdi çok şükür daha iyi..Kilo almışız 650 gram kadar.2 ayda aldığımız kilo bu.Doktor iyi dedi yürümeye başlayan çocuklarda ve de 1 yaşından sonra kilo alımı baya düşermiş.Böyle giderseymiş 2 yaşında yaşıtlarını yakalayacakmış falan filan.Biz bu lafları 6 aylıkkende duymuştuk.O zaman da 1 yaşında yakalayacaktı.Herneyse şu meşhur idrar tahlilini en sonunda yaptırabildik.Ben bu tahlillerden çok korkuyordum açıkcası.Hasan Eren yiyipte kilo almayan bi çocuk olduğundan acaba bi sorunmu var düşüncesi beynimi kemirip duruyordu.Çok şükür herşey yolundaymış.Yapı meselesi galiba.Çünkü artık anlamıyorum bu kilo meselesini.Boyumuz maşallah normal.Balık yağına+fantomalta devam dedi doktorumuz.Ben bu kez 'fantomalt' yerine 'pediasure' aldım.Ona daha iyi diyolar birde onu deneyelim bakalım sonuç nasıl olacak.10 gün sonra yine gelin dedi doktor.Bakalım görecez artık..

Ne kadar büyüdüğümüzü bu ay daha iyi anlıyorum.Oğluş büyük bi çocuk gibi davranmaya başladı.Kahvaltısını artık kendisi yapıyor.kaşar peyniri(beyaz peynir yemiyor),yumurta ve zeytini öncelikle bi koyuyorum onları nasıl yemek istiyorsa bi güzel mideye indiriyor.Ardından bi kaç bebe bisküvisi veriyorum onları yiyor tabi bu arada bende kahvaltımı yapıyorum.Sonra bayıldığı,çığlıklar eşliğinde pekmez ve kuşburnuyu veriyorum tabi tatlı kaşığıyla ,versem daha yiyecek.Bayılıyor tatlı şeylere.Tatlı olsunda nasıl olursa olsun:) Sonra da bi güzel ballı sütünü içiyor ufak bi bardakta.En sonunda süte alıştırabildim ama illaki bardakta olacak ve kendisi içecek ben asla bardağa dokunmayacağım yoksa kıyamet kopuyor..Biraz döküyor falan ama maşallah güzel içiyor.Bu nedenle karışım yapmıyorum.Kayısı kıvamındaki yumurtayı sevdi sonunda.Sonra da biraz biraz zenginleştiririm kahvaltısını.

Bu da meşhur ilk adımlarımız.Aslında pekte ilk sayılmazlar ama görüntülenen ilk adımlarımız.Çankırı dönüşü babannedeyken..

Sonra bide üstüne takla atıyoruz.(Bu arada babamızın karizma yerlerde...hehehe)

Uykunmu geldi dendiği anda hemen ayakkabılarını çıkarmaya çalışıyor.her yaptığımızı anlıyor.Bişeye hayır dediğim anda yalancıktan ağlıyor.Bişey yaptı mesela benden onay istiyor ama benden önce kafasını tamam şeklinde sallıyor.

Büyüyorsun bebeğim ve ben sen büyüdükçe daha da korkuyorum.Umarım sana güzel bi gelecek hazırlayabiliriz..

Bu aralar çok üzgünüm,çok kırgınım.Ne yaparsan yap ,ne kadar değer verirsen ver anlamıyor insanlar.Yoruldum artık hemde çok yoruldum..

Bu videoyu da biraz keyiflenmek için koydum.bayılıyrum oğluşumun bu yürüme çabalarına.Tabi artık böyle yürümüyoruz.Nerdeyse koşuyoruz..

Sen benim herşeyimsin bebeğim.Seni çook seviyorum anneciğim..

14 Ocak 2009

14 Ocak 2006

bir akşam gözünde aşk tüterse
geçmiş günler aklından geçerse
Kalbin bomboş ümitler biterse
sen üzülme ben varım
neler geçti kimbilir başından
sevgi umdun hep başkalarından
ağlama gidenlerin ardından
o giderse ben varım
zaman durdu sanki
beklerken seni
ben bir tek sevgiye bağladım kalbimi
ayrılmam istersen hiç yanından
çağırsan gelirim çok uzaklardan
eskiden korkardım yalnızlıktan korkmam artık sen varsın

Ne zorluklar yaşadık seninle.Bazen öyle ümitsizliğe düştük ki çok zordu bizim birarada olabilmemiz.

İlk önce en iyi dostum oldun.Ananemi kaybettiğimde de yanımdaydın,gögsümde şu kitle varken ve ben bu kitle yüzünden bunalımdayken de.Ameliyat olacağımda Ankara'ya gelmiştin hiç kimsenin haberi olmadan yine yanımdaydın..

Çok güçlüklerle karşılaştık ama hepsini aştık.Ve en sonunda herkesi ikna etmeyi başardık..

O yüzden nişanımızın yeri benim için apayrı.Sevgiliyle bi ömür devam edecek hayata başlangıç 14.01.2006 hayatımın en güzel günlerinden biri ,belki de en anlamlısı..

Bizim şarkımız bu..Aşkım artık hiç korkmuyorum çünkü sen varsın..

10 Ocak 2009

Hasan Eren hasta:((

Canım oğluşumda 2 gündür hafif öksürük vardı.Peditus ve öksürük şurubu verdim geçmedi.Sabah öyle öksürüyoduki soluğu doktorda aldık.Soğuk alğınlığı dedi doktor bi de 2 diş geliyor.Antibiyotik+2 şurup verdi.Hiç sevmiyorum şu antibiyotikleri.Hemen neden antibiyotik verirler anlamıyorum yaa.Bunun başka yolu yokmu?

Uykumuzda şaştı hiç bu saatte uyumazdı ama şuan uyuyor.Hiç hali yok kuzumun yaa:((

Bu ay yaptırmamız gereken su çiçeği aşısı da gecikti..Neyse oğluş bi iyileşsin bakalım..

Seni çok seviyorum anneciğim hadi çabuk iyileş daha keşfedeceğin yerler bitmedi:(

7 Ocak 2009

Bu aralar böyleyim:)

Oğluş bu aralar öyle değişti ki sormayın gitsin.Bi artistleşti tanıyamıyorum onu yaa.İlla yemeğini kendisi yiyecek,kendi halinde özgür takılacak,turlayacak,dağıtacak.Tabi bunlar yapılırken anne asla gözden kaçırılmayacak.Anne nerde Hasan Eren orda ama bağımsızca ikisi de işlerine bakacak.

Bu aralar yemek yedirmek tam bi eziyet.Ona da bi kaşık verilecek anne yedirirken o da kaşıkla yemeye çalışacak olmadı dökülecek ve de kendinde kaşık olmasına rağmen annesinin yemek yedirdiği kaşığa sulanılacak anne vermezse de kıyamet kopartılacak.Yani anlayacağınız oğluş büyüdü ve herşeyi kendisi yapmak istiyor.Artık bende biz yemek yerken onun önüne de bizim yediklerimizden servis açıp Hasan Eren beyin kafasına göre takılması için onu rahat bırakıyorum.Yürüyünce herşey daha kolay olur sanıyordum.Yok bizde tam tersi ne bitmez enerjisi varmış beyefendinin.Neyse bende bu durumdan kendimce bi güzellik çıkardım.Doğumdan sonra değil de evlendiğim zamanki aldığım kiloları belki bu sayede atarım(hamileyken 22 kilo aldım hepsini verdim hala fazlam çok da:( )

Günde 4-5 kez kıyafet değiştiriyoruz.Neyse bunlar da geçecek durulacak inşallah diyorum kendimce:))

Evett işte saçlarımız belki de onları böyle son görüşümüzdür.Çünkü pazar günü ilk kez saçlarımızı kestireceğiz tabi kısmetse:)

Tam bi etobur.Acılı acısız farketmez:))

Her türlü uyurum..

Anne kitap oku bana:))Tabi böyle demiyor ama okumam için ıhh diyor.Hepte uykucu arıyı getiriyor.Dinliyormu peki: HAYIIIRRR.

O zaman her dakika neden kitaplarını alıp özellikle de uykucu arıyı elime veriyor bilmiyorum.Zorlada olsa elimden almaya çalışsa da okuyorum.Vazgeçmek yok..

İşte Behranur ablamız(Hasan Eren'in amca kızı).Evet babanne bu ara onunla da ilgileniyor.Kadın çıldıracak yakında.Allahtan ben öğleden sonra 2 saat yokum yoksa vay annemin haline..Behranur ablamızı çok seviyoruz o nerde biz orada,her dakika takipteyiz.Bu da yoğurt yeme yarışı.Salıncak kavgamız,ata binme kavgamız olsa da çok seviyoruz birbirimizi:))

ARTİSTTT..

Her dakika klavyeye sulanılınca bi çözüm bulundu kırık klavye.Evin her tarafı bu kırık şeyle dolaşıldı.

İşte makarnasını yemiş mutlu Hasan Eren.O yağlar nasıl arıtılır yaa:((((

Bu aralar işte böyle kirleniyoruz ..

Veee asabiyim ben yaaa..Bi CHUCKY bakışımız varki büyük küçük herkes korkuyoruz:)

Bu aralar aslında 11 aylıktan beri babası takla atmayı öğretti takla atıyor.Babası takla dediği anda kafasını yere koyup kıçını kaldırıyor.Tabi takla attırmayı biz yapıyoruz.Şu aralar sürekli kafası yerde kıçı havada:))

İşte bu aralar böyleyiz.Yoğun koşuşturmacalı ama çooook keyifli günler..

Seni çoook seviyorum anneciğim..

5 Ocak 2009

Ceylin Yağmur' u ziyaret

28 Aralık Pazar gününü yazmaya ancak fırsat bulabildim.O gün için planlarımız çoktu.Hangisini gerçekleştireceğimize karar vermek üzereyken annemlerden(kayınvalidem) telefon geldi.Ses tanıdık ama ilkte şaşırdım.Arayan Arzu ablaydı (Yusufun teyzesinin kızı ) annemlere gelmişler.Arzu abla Hasan Eren'e aşırı düşkündür,abilerimiz de öyle.Tabi planlarımızın bi çoğunu erteledik.En önemli planımız Hasan Erenin saçlarını kestirecektik( önlerde hiç saç yok ama yanlar ve arkalar çok uzun).Birazda gürleşmesi için kestirmeye karar verdim.Eşim ve babamın(kayınpeder) yoğun isteği üzerine daha fazla dayanamayıp evet dedim.Tabi bu haftaya kaldı..

Arzu ablalar 7 gibi çıkınca bizde Mineleri ziyarete gittik.Tabi bunun öncesinde hediye almak için oyalandık falan.Minenin eşi Ömer beyde işte olunca bizde yemeğe gidelim oradan gideriz dedik.

Minelerin sitesi bi hayli büyük ve karışık bi site(tabi eşime göre birazcıcık yön bulma sorunumuz varda:)).İlk önce arabayı zar zor park edip yanlış yerde inince buz gibi havada baya yürüdük.tekrar Ömer bey arandı.Bu sefer tekrar zar zor bi park yeri bulduk ama öyle uzakki.Yine baya bi yürüdük.güvenlikteki adam yeniymiş bize yanlış yer tarif etti yok bulamıyoruz.Hasan Erenin üstüne battaniye attım tepinip duruyor.Uyku saati de geldi.Vazgeçtik dönüyoruz artık.Ömer bey geldiğinde bi baktım Hasan Eren uyuyor.Hediyemizi verelim gidelim dedik.Ömer bey bizi almaya gelmişkende dönmeyelim dedik.

İyiki de dönmemişiz Hasan Eren Minelerin kapısının önünde uyanıverdi.Mine'yi en son hamile olmadan önce görmüştüm.Hamile halini görmeyi çok istedim ama fırsat olmadı.Mine'yi çok iyi gördüm annelik ona inanılmaz yakışmış.Kendimin ilk annelik hali gözümün önüne geldi.Ne ağlak bişeydim.Herşeye ağlayan Hasan Eren'in başında nöbet tutan ay nefes alıyormu,niye fazla uyudu diye çocuğu uyandırmaya çalıştığım hallerim.Ne kadar pinpirikli bi insanmışım dedim içimden.Maşallah Mine gördüğüm kadarıyla gayet sakindi.Ya da bi kaç saatten bunu çıkardım kendimce..

Gelelim Ceylin Yağmur'a ; o kadar tatlıki anlatamam.Çok özlemişim minik bebekleri.Blog yorumlarında anneye benzetenler var ama ben yakınen görmüş bi insan olarak söyleyim babanın kopyası.Tabi değişir daha.Ne evrelerden geçti bizim bebişler:)

Hasan Eren' e gelince bi kaç kez hızla yürüdü tam dokunacakken minik meleğe son anda tuttum.

Foto bi kaç tane gözleri etkilenmesin diye flaşsız çektik karanlık çıktı ama hatıra işte..

Gerçekten güzel bi gündü.Mine'nin eşi de çok iyi bi insan.Onlara bu güzeller güzeli melekle çok güzel bi ömür diliyoruz..

3 Ocak 2009

DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN EY SEVGİLİ:)

Canım,herşeyim,bitanem doğum günün kutlu olsun.Hayatıma girdiğin andan itibaren bana yaşattığın herşey için sonsuz teşekkürler..Sen dünyanın en iyi eşi ve en iyi babasısın..
< SENİ ÇOOK SEVİYORUM....