31 Aralık 2008

MUTLU YILLAR:))

Herkesin yeni yılı kutlu olsun.
Sağlıklı, mutlu, huzurlu bir yıl geçirmek dileğiyle..
Umarım herşey dilediğimizce olur..
sevgiler..

29 Aralık 2008

SOBE-Hasan Eren'in en sevdiği yerler:)

Gecikmiş bi sobemiz vardı sarı şeker Arda'nın annesi Burcu bizi sobeleşmişti. İşte Hasan Eren beyin en sevdiği yerler:))

Sitemizin karşısındaki park:) Hasan Eren çok seviyor parkı.Özellikle de kaydıraktan kaymaya bayılıyor.Öyle çığlıklar atıyor ki görmelisiniz bebişimdeki mutluluğu:)Tabi bu kayma işini annişle birlikte yapıyor.Valla laf aramızda kaymayı bende çok seviyorum.Maksat çocuğu kaydırmak canıım..Bu arada anne oğul keyif yapmış oluyoruz.Bize bakanlara aldırış etmeden biz zevkimize bakıyoruz.Bu arada resimdeki Yıldız teyzemiz:)Her ne kadar o kendine hala dese de bize göre teyze..

Asansör:) Bizim sevdiğimiz yerler biraz değişik.Küçük beyin aylardır en sevdiği yerlerden biri asansör.Asansörü o çağıracak,gideceğimiz katın düğmesine o basacak.O kadar mutlu oluyorki bastıktan sonrada aynadan kendine bakıp sırıtıyor.Ve illaki kendini alkışlayacak:)) Bizi en çok şaşırtan da babannesinin ve bizim katın düğmesine genellikle doğru basıyor olması.(Maşallah)

Gürpınar sahili:)) Yaz boyunca en çok huzur bulduğumuz yer orasıydı.Fazla söze gerek yok.Tüm aile en mutlu olduğumuz yerlerden birisi:))

Küveti:) Banyo yapmaya bayılan Hasan Eren daha küveti görür görmez çıldırmaya başlıyor. Artık sadece su için çıldırmıyor tabiki, suyun içinde oyun oynayacak hiç çıkmayacak sudan. Ama sonrası benim için tam bi eziyet oluyor. Küvetten çıkaramıyorum hadi çıkarttım diyelim bu seferde küveti kovayı kaldırmayayım diye elinden gelen herşeyi yapıyor. Bornozunu bile güç bela giydiriyorum.Onun büyük keyfi ama kendim için aynı şeyi söyleyemeyeceğim:((

Mama Sandalyesi:) Hala kurtacımız durumunda.Hasan Eren oradan dışarıya bakmaya bayılıyor.Hatta tadını sevmediği bişey varsa direkt olarak cama yapışıyor ve bana asla yüzünü dönmüyor.Ben mutfaktayken 15-20 dakika da olsa meyvesini yiyip orada oyalanıyor,oyuncaklarıyla oynuyor.Oyuncaklardan sıkılınca da sırayla hepsini yere atıyor.Hepsini attıktan sonrada bağırmaya başlıyor.Tabi ki al artık beni burdan diyor:))

İşte en sevdiğimiz yer:)) Mutfak dolabı.. Daha mutfağa girer girmez saldırıya geçtiği yer:))Herşeyi dökmeden rahat edemiyor. Birde bi güzel kuruluyor yere.Herşeyi döküp rahatladıktan diğerine geçiyor.Ama orası biraz tehlikeli olduğundan orayı karıştırmasına izin vermiyorum.Acilen şu dolap kilitlerinden almam lazım:(

Babannemizin evi:)) Babannemizle aynı binada oturuyoruz.Daha zile basmadan onların kapıyı gördüğü anda başlıyor çığlık atmaya.eee artık büyüdük zilede basarız dimi ama:))Hemen hemen hergün onlara gittiğimizden çok seviyor onların evini.evimizdeki kadar rahat ve mutlu:))

Posted by Picasa

Bu liste böyle uzar gider.Aslında sonuç olarak en sevdiğimiz yer evimiz.Hasan Eren uyumlu bi çocuk olduğundan genellikle gittiğimiz her yerde çok mutlu oluyor.. Bu arada Pazar günü minik bebiş,güzeller güzeli Ceylin Yağmur ve annesi Mine yi ziyarete gittik.O ziyarette bi sonraki postta... Eee bakalım tatlı pamuşumun ve yakışıklı abimiz Metehanın en sevdiği yerler neresiymiş:)) sevgilerrrr...

25 Aralık 2008

AĞIT

Bu akşam bizi derinden sarsan 2 habere blogumda yer vermek istedim. Bu ve benzeri bir çok haberi her akşam izliyoruz. Ama bu akşam 2 bebek olayı içimi çok acıttı. Birisi daha 8 aylık bir bebek doktorların ihmaliyle ölürken diğerinde 3 yaşındaki minik kızımız beşiğinden kaçırılıp fidye istendikten sonra öldürülmüş. Annelerin feryatları hala kulaklarımda çınlıyor. Dayanamadım arkasından defalarca bu ağıtı dinledim ve ağladım... Rabbim anne ve babalarına sabır versin... Yüce Allahım sen bizleri ve çocuklarımızı tüm kötülüklerden koru ve evlatlarımızı bize bağışla

20 Aralık 2008

Yaramaz yumurcak:)

Evet artık yürüyoruz gibi.pıt pıt minik adımlar evin her köşesinde.Düştüğünde ise emeklemeye devam ama baya ilerletti.Artık öyle cesaretli ki bi bakmışım arkamdan yürüyerek geliyor.Harika bişey bu yaa..Minicik bi oğluş ufacık tefecik yürürken inanılmaz komik.2 el havada hızlı hızlı yürüyor.Onu izlerken bile mest oluyorum..
Bu arada artık bi kaç saatlikte olsa bi işim var.Sabah 1 saat ve öğleden sonra 2 saat.Hasan Eren sabah kalktığında babannesinin elinden tutup tüm evi dolaşıyormuş.Yavrum beni arıyormuş.Geldiğimde sıkıca sarılıp sürekli öpüyor beni.Öpmek dediysem dudağını kondurup çekiyor.İçim gidiyor o an ama yapacak bişey yok.Bu da bize alıştırma oluyor.Büyük ihtimalla yaz başında çalışmaya başlayacağım.O zaman ne yapacağız hiç bilemiyorum..
Bi öğleden sonra işten gelirken bi baktım anahtarım yok.zile bastım duyan yok(kayınvalidem biraz ağır işitir) sonra sesler duydum.Bizimki zili duymuş babanne açmayınca hızla emekleyerek kapıya doğru gelmiş.Babannesi o an anlamış kapının çaldığını.Diyoki hasan Eren olmasa kapının çaldığını farketmeyecektim:)Akıllı bıdığım benim..
Artık herşeyini anlatıyor.Ayakkabılarını giymek istiyorsa ayakkabılarını getiriyor ,giydereyimmi anneciğim diyorum ıhh diyor.salıncağına binmek istiyorsa o odaya gidip salıncağı sallıyor.
Uykusu geldiğinde kafasını sallayıp nen nen diyor yatağına bırakmam için.Önceki postlarda yazdığım gibi Hasan Eren 8 aylıkten beri uykusu geldiğinde yatağına koyarız gideriz kendi başına uyur..Alıştırmak içinde öyle özel bi çabam olmadı.3 aylık olana kadar kadar hiç sallamadım.Kucağımda pış pışladım.Sonra zorlanmaya başlayınca bi kaç ay salladım.Temmuzdaki Çorum tatilinin ardından sallanmak istemedi.Uykusu geldiğinde yatağına yatırdım bende kendi yatağımıza yatıp uyur numarası yaptım.İlk başlarda uyuyana kadar beni yanında istedi.Sonra baktım saatlerce uzanıyorum ve de çoğunluk bende uyuyakalıyorum yanına bi oyuncak bırakıp onunla uyumasını sağladım.oyuncakla oynarken sızıp kalıyordu.Halende öyle bi oyuncağı yada oyuncak bi erkek bebeğimiz var onu bırakıyorum anında uyuyor.Bebeklerini zor uyutan anneler bu yolu deneyebilir..
Ben mutfakta iş yaparken onu mama sandalyesine oturtur o elmasını yerken bende işime bakardım.Yine yapıyorum ama bu aralar mama sandalyesinden anında sıkılıyor.Bende koymuyorum sandalyeye.Ben işimi yaparken o da yanımda.Onun da işleri var canım dolaptaki tencere tava ne varsa yere dökmek.O an mutfağı görmelisiniz savaş alanı gibi o dolap bitiyor bu sefer diğerine başlıyor.Çok fazla müdahelenin yanlış olduğu söyleniyor.Peki bu yanlış değilmi.Kısıtlamalıyım mı yoksa serbest mi bırakmılıyım karar veremedim.Önceleri hayır anneciğim olmaz diyordum baktım dinlemiyor o işine bakıyor ben işime bakıyorum ama bu konuda ne yapmam gerektiği konusunda tecrübeli annelerden yardım istiyorum.
Eline telefon geçsin telsizle konuşan insanlar gibi konuşuyor.Sürekli konuşuyor o kadar gevezeki.Çoğu zaman insanlarla muhabbet bi eziyet oluyor biz karşılıklı konuştukça sesini duyurmak için daha da bağırarak konuşuyor.Allahım neler anlatıyor çok merak ediyorum.Sonra susup küçükbeyi dinliyoruz.Her yaptığı şeyin ardından onaylanmak istiyor.Mesela yürüyerek geldi illa ona bakacaksın alkışlayacaksın.Hoş biz alkışlamasakta o kendini alkışlıyor zaten.
Müziğe çok ilgisi var.Hamileyken bol bol müzik dinleyin bebeklerinize de dinletin diyorlardı.Ben çok nadir dinlettim.Akşam 8 e kadar işte olduğumdan eve geldiğimde de yemek yedikten sonra sızıp kalırdım.Tüm hamileleğim böyle geçti.Bizim oğluş hiç müzik dinlemedi diye üzülürdüm.Allahtan şimdi çook seviyor.Duyduğu her melodide alkış yapıp kıçını sallıyor.Çook tatlı oynuyor.Hele karadeniz müziklerine bayılıyor.Karadenizli de değiliz ama babasıyla bi coşuyolar görmelisiniz..Bu arada anne aşkımıza da kaldığımız yerden devam.Hele şükür valla çok kıskanıyordum:)))
Yemeklerle aramız düzeldi gibi.İştahı eskisi gibi olmasa da düzeldi.Ben hala ona tuzsuz özel çorba yapmaya devam ediyorum.Zaten büyüdüğünde tuzla tanışacak.Bazen abarttığımı düşünüyolar ama napıyım çok zayıf.Şu daha vitaminli bu daha vitaminli deyip ona özel yemekler yapıyorum.Bizimkilerdende veriyorum.Hoş bizimkileri daha seviyor acılı baharatlı farketmiyor.Bizim yediğimiz içtiğimiz herşey ona cazip geliyor.Çay içerken kahve içerken bize bakışını bi görmelisiniz.1 kaç ay önce ben mutfaktayken kayınvalidem çay kaşığıyla çay vermiş.Hasan Eren çok beğenince de dedesi de vermiş.Bi de aman ha Aybike duymasın diye bana çaktırmamışlar.Sonradan itiraf ettiler.O gün bugündür çay sevdalısı ama vermem..Çok mu vitaminli bişey.Tatlı pamuşun annesi Serap sodayla ilgili bir yazı yazdı bakalım bende sodayı deneyeceğim...
Oğluş uyuyor ben daha çorba yapmadım.Şimdi iş vakti..
sevgilerr

16 Aralık 2008

Bayramla gelen ilk adımlar:)

Çankırıdan dönüşte uyumadı.Sonra yatağında oynarken oturarak uyuyakalan oğluşum:))
Ananeyle saadet:))
İşte dünyanın en yakışıklı dayıları:))
Kim demiş benim oğluşum biberonu bıraktı diye.Tekrar biberon sevdamız başladı.Yemek yemesin sürekli su içsin:(
Dayılarla saadet:))
Dede kucağında saadet:))
Güzel geçen bi yolculuktan sonra Çankırı ya geldik.herşey çok güzeldi.ablam hariç tüm kardeşler biraradaydık.İzmirde okuyan kardeşim ,Çorumda memur olan diğer kardeşim yani dayılar.En son 8 aylıkken görmüştü onları Hasan Eren.Sabah 5 ti oraya vardığımızda.Hasan Eren baya bi inceledi baktı baktı..Sonra kaynaşmalar..
Bayram günü annem elektrik süpürgesini açtı.Tabi süpürge canavarı Hasan eren de onu takipte.Annem salonu bitirdi çıktı bide baktık Hasan Eren ananesinin peşinden yürüyor.Kendimi sıkıyorum bağırmamak için.15-20 adım attı kapının kenara çarptı kıçının üstüne oturuverdi.Sonrası çığlıklar.Kapı olmasa daha yürüyecekti..
Şimdi baya bi cesaret geldi lakin 3-4 adım sonrası emeklemeye başlıyor.Çok çok güzel bişey yaa.Tabi görüntüleyemedik.Görüntülemeye çalıştığımızda şımarıklıktan bi kaç adım sonrasında kendini yere atırıveriyor.Düşmesi bile ahenkli.O kadar narin düşüyorki.Tabi canı çook tatlı paşamın.
Bayramda genelde evdeydik.Çoruma gitmedik hava çok soğuktu Hasan Eren hasta olacak diye korkumdan bi yere gitmedim.Annemler lojmanda oturdukları için bi hayli ufak ev ama öyle sıcakki bizde ne kadar kombi yakarsan yak o tadı vermiyor.Eski kaloriferli evleri özledim valla ne güzel ısıtıyor öyle..
Yani kendi aramızda bol kahkahalı bir tatildi.Hasan Eren dayılarıyla öyle kaynaştı ki.Bir de yeni huylar edindik.Babamlara bayramlaşmaya gelen herkesi yabancıladı.Çok ağlamıyor dediğim oğlum çığlık çığlığa ağladı.Hele babamların işyerinden bi memura öyle ağladı ki adamcağız çok rahatsız oldu.Hiç yabancılama huyu yoktu farklı bi ortam olunca böyle oldu demekki..
Bu arada baba aşkımızda hat safhaya vardı.Bu tatilde öyle kıskandım ki anlatamam.Baba uyutacak baba doyuracak,onun kucağındayken bana gel diyorum babasına sarılıyor.Önceleri tam tersiydi.Ya tamam babası da valla insan çok kıskanıyor:(
Birde iştahsızlık var.Benim oğluşum zayıf ama maşallah iştahı güzel diyordum hep nazar değdirdim galiba.Gitmeden önce biraz vardı Çankırı da hat safhaya vardı.Yemek yedirmek bi eziyet oldu.Ne oyunlar ne şaklabanlıklar hakgetire.Mama sandalyesi olmadığı için daha da zorlandım.Şu her yere taşınan mama sandalyelerinden almadığıma çok pişman oldum..
Ayrılık vakti öyle zor olduki.İlk önce Uğur İzmire gitti.Bi kaç saat sonra da biz çıktık yola.İlhan arkamızdan Daha şimdiden çok özledim uzakları yakın eden bişey varmı söyleyin yazmış facebook sayfasına Hasan Erenin resminin altına.Okuyunca çook ağladım.Ananeye dedeye dayılara uzak benim oğluşum.Öyle zorki..
Tadı damakta kalan bi ziyaretti..

5 Aralık 2008

Biz gidiyoruz:)

Yarın akşam Çankırı'ya gidiyoruz..
Hazırlıklar devam ediyor..
Şimdiden herkesin kurban bayramını kutluyorum.. İyi bayramlar..
Sevgilerr..

4 Aralık 2008

Anneye ce-ee :))

Küçük bey ce-ee yaparken çekmiştim.O zaman 10 aylıktı.Baya uzun olduğundan kesmek zorunda kaldık.

Ce-ee yapan Hasan Eren bir yandan da yatağını yemeye kalkınca onu durdurmanın tek yolunun ağzına emzik vermek olduğuna karar verdim.

Anne oğul keyif yaptığımız bir günden hatıra..

Seni çok seviyorum minik fenerli:)

2 Aralık 2008

Babişin resimleri:))

Bunlar babişin cep telefonundaki resimler..Benim bile görmediğim eski resimlerr..
İdrar tahliline gelince bu aralar denemiyorum bile.yarın doktorumuzla bi konuşayım bakalım çok mu acil? kan tahililinin sonucunu hakikaten çok merak ediyorum.Çünkü bazı değerler ortalamanın üstünde.O nedenle çok merak içerisindeyim..
Annelerin ilginç yönleri sobesi çok hoşuma gitti.Bunlarda aklıma gelen bi kaç Hasan Eren ilgiçlikleri;
*
* Emzik takıntısı var.2 tane kullandığımız emzik var 2 side herşeyiyle aynı.Tek fark birisinin tutma yeri mavi diğerinin kırmızı.Kırmızı emzik ağzındayken tesadüf mavi emziği görsün tüü diye ağzından bi fırlatıyor hemen mavi emziği alıyor.demekki onunla arasında farklı bi bağ var..
* Geceleri üstünü çok açtığından ablamın gönderdiği uyku tulumunu giydirdim.Biraz büyükçe.Neresinden rahatsız oldu anlamadım 3 gün giydirdim hiç uyumadı.Baktım olacak gibi değil yeni uyku tulumu aldım.Elyaf olmamasına dikkat ettiğim bu uyku tulumu mavi renkli.Üstünde 1 yaş yazıyor Yusuf bu evdekiyle aynı ufağını alalım dedi.Ben bi bakayım olmazsa değiştiririz deyip bunu aldım.Eve gelince ölçtüm bizimkiyle aynı büyüklükte.Küçükbeye giydirdik alışsın diye aynada kendisine baktırdık.baktım kendine gülerek bakıyor.Herneyse uyudu hiç çıt yok.Anlamadığım büyüklükleri falan aynı olan bu uyku tulumlarından diğerini neden sevmedi bizim afacan?Tabi canım bunun rengi mavi:))
Neyse bunlar şuan yazabildiklerim arkası yarın..
Hasan Eren beni bekliyor.Oyun zamanı..
Yazacaklarım henüz bitmedi:))

27 Kasım 2008

Çiş yapmak bu kadar zormu?

Önceki postta tahlillerimiz var demiştim ya dün kan tahlilini yaptırdık.Ben kan tahlilinden korkuyordum.O ağlarken ben hiç dayanamıyorum çok zorlanıyordum.Dün çok şükür korktuğum kadar zor olmadı.Çok ağladığından burnundan fırlayan ve yere yapışan şeye( hemşire hanım bomba fırlattı yorumu yaptı) Ağlasam mı gülsemmi moduna girdim..
Sonra idrar tahlili.Yok yapmaz.Uğraştık olmadı eve gelelim yapınca hemencecik bi tıp merkezine götürürüz dedik.Evdede uğraşıp olmayınca bugüne erteledik.Saatlerdir uğraşıyoz.Kız çocuklarda zor ama erkek çocuklarda kolay deniliyor..Valla bizim için aynı şeyi söyleyemeyeceğim..Taktık pipiye yok.Şırıl şırıl su sesi beklemeler yok.Psikolojik olarak oşey pipideyken yapmıyor..Uykudayken belki yapar.Şuan beklemedeyim..

Yap artık oğluşum yaa....

25 Kasım 2008

Oğlumla ben:))

Eeee artık benim yaşına girmiş bi oğlum var.O yanımda oynarken bende nete girebiliyorum.Tabi biraz zorlanıyorum ama kolay olan ne varki şu hayatta:))

Benim yaramaz oğluş bu aralar baya bi değişime uğradı.Sadece su içerken kullandığı biberonu bırakmış durumda.Bardakla içecekmiş.Küçük bey büyüdü ya biberonda neymiş efendim.Herneyse valla kurtuluşu yok beyefendinin süte alışması için yeni bi biberon alacağım belki evdekilerden sıkılmıştır.Bi çözüm bulmalıyım yoksa Eren beyimiz süte alışamayacak .Zaten her gece yatağa yattığımda kahvaltısını yedimi

Yeterli kalsiyum aldımı yoğurt+peynir+süt yada sütlü tatlılar

Çorbasını içtimi.

Meyvesini yedimi

Yeterli tahıl aldımı.

Köfte yaptımmı yada çorbasına ne kadar kıyma koydum.

Eğer hepsini almışsa bi ohh çekiyorum.Değilse yoğurt bile yemediyse neden yedirmedim ay kalsiyum eksikliği çıkacak diye kafayı yiyorum.Kilomuz boyumuza göre düşük geldiğinde doktorumuz bazı tahliller istedi..Yarın o tahlilleri yaptıracağız.Umarım bişey çıkmaz..

Yeni alışkanlıklarımız:

* Eline verdiğim meyve elma armut vs.tadını beğenmezse yere fırlatıyor...

* Herşey onun için bi oyun kafasını çarpması bile ( tabi yavaşsa ) sonra tekrar aynı yere kafasını vuruyor hemde defalarca..

* Doğumgününde ben maalesef göremedim 2 adım atmış:))

* Böregi çok seviyor..

* Dün babannesinin yaptığı bol baharatlı hafif acılı dolmaya bayıldı:))

* Araba hastalığı var.Bi gün farkettim terliklerim kayıp aradım yeni terlik giydim.Çıkarttığım anda bide ne göreyim küçükbey terliği ters çevirmiş biri bi elinde öteki diğer elinde terlik sürüyor.O an anladımki Hasan Eren araba istiyor.Dedesine söyledim hemen almış.Hasan Ereni bi görmelisiniz elinden hiç düşürmüyor..Geçen gün ben iş yaparken babannesine bırakmıştım.Salona 2 halı serdiler baya da büyükçe halılar.Hasan Eren emeklerken üşütmesin diye.Eren beyimiz arabayı sürerken bakmışki zor gidiyor 2 halının ortasında parkede sürmeye kalkmış tabi halıları kaldırarak.Bizimkiler kopmuşlar o an:))

Dünde bi baktım babam (kayınpeder) kolundan rahatsız bundan dolayı uzanmış annemin kucağına.Hasan Eren de yer kalmamış gibi arabasını dedesinin üstünde sürüyor.Oğlum yerde sür yok olmaz azıcık yerde sürüyor dayanamıyor yine dedesinin üstünde sürüyor..:))

* Babannemizin manzarası tam Hasan erene göre araba manzaralı.Orada koltuğun tepesinde oturmayı çooook seviyor..

* Taklit yapıyor.Bazende söylediğimiz sözleri tekrarlıyor.Eşimle birbirimize bakıp sende duydunmu diyoruz...

* Salıncak korkumuz galiba geçti.Küçükken çok seviyordu ve gündüzleri çoğu zaman salıncakta uyuyordu.Parkta da salıncakları çok seviyordu.Lakin 2 ay öne evde salıncağa bindiği anda ağlamaya başlıyordu.Parkta salıncaktaykende kızarıyordu.Bende bu çocuğa bişey oluyor diye panik yapıyordum.Galiba biri hızlı salladı korkuttu oğluşumu..

* Önceleri nerde oturuyosam orada yemeğini yediriyordum ama artık sadece mama sandalyesinde yiyor.Yoksa yemiyor.

* En sevdiği oyuncakları;Kepçe,çırpıcı,tahta kaşık vs.

İşte son günlerin Hasan Ereni..

Doğum günümüzü kutlayan herkese teşekkürler..

sevgilerr..

23 Kasım 2008

Işığım doğum günün kutlu olsunnn:)))

Bu duyguları bana yaşattığın için, annen olduğum için çook mutluyum.Oğlum,Erenim doğum günün kutlu olsun.Rabbime hergün şükrediyorum.Bunları yazarken gözlerimden akan yaşlara mani olamıyorum..Seni çok seviyorum anneciğimm.
İyiki doğdun..
İyiki varsın..

Bembeyazdın,pamuk gibiydi tenin,minicik ayakların,kürdan parmakların vardı doğduğunda.Oğlum diye ağlamıştım seni kucağıma verdiklerinde.Küçücük bedeninle hayatımıza çok büyük manalar kattın..
Babanla ben seni çooook seviyoruz..

19 Kasım 2008

Dünden bugüne Hasan Eren 1:))

Daha bu resimde 1 aylık bile değildi.Zaman öyle çabuk geçtiki.Minik resimlere bakıp iç geçirmeye başladım.o mis kokusu yumuşacık teni.Çok özledim o minik hallerini:))
Büyüdün büyüdükçe de değiştin.Şuan tam bi küçük adam oluverdin.Hergün yeni bişeyler öğreniyorsun ve bize de öğretiyorsun..

Bu kıyafetlerin ve de şapkan teyzenin hediyesi..6 aylık Hasan eren:))

Ağlayan,gülen,emekleyen Hasan Eren:))

Babasının oğlu Hasan Eren:))

Evet 1.yaşımızı kutlayacağımız 22 kasıma 3 gün kala nostalji yapalım dedik.

Sevgili blog arkadaşlarımız galiba bu mama işe yarayacak.Hasan Eren de gözle görülür bi toparlanma başladı.İnşallah kuzum bu kez kilo alacak:)) Bu arada yaşına girmemesine rağmen 10 gündür inek sütüyle Hasan Erene muhallebi yapıyorum.Sade sütü denedim hiç sevmedi.Biberonda sadece su içiyor.Meyve suyu,ıhlamur,papatya çayı vs. hiçbişeyi biberonunda içiremiyorum.Süte nasıl alıştıracağım hiç bilemiyorum.Kaşıkla verince de bi kaç kaşık sonrasında içmiyor. aaaa 8 dişimiz olduğunu yazmayı unutmuşum.Üstteki 2 diş Çankırı-Çorum gezilerimizde çıktı.Üstleri dörtlediğimiz 2 dişde Çorumdan dönüşte çıktı.Yaklaşık 3 aydırda bu dişlere yenisini ekleyemedik:(( 1 yaş arifesinde hala yürüyemiyoruz.Benim oğluşum galiba balet olmaya karar verdi(sürekli giydirdiğim külotlu çoraptan mı acaba) parmak uçlarında yürüyor.Özelliklede sağ ayağı.Son 1 haftadır böyle yapıyor.Adam akıllı basmıyor bu gidişle bizim yürümemiz bahara kalacak(Allah korusun) Birde babası Hasan Erene yeni dans stilleri öğretmiş.İnanılmaz komik dans ediyor... Herneyse yemek +temizlik beni bekliyor.. Şimdilik hoşçakalın..

Posted by Picasa

13 Kasım 2008

NİHAYET GERİ DÖNDÜK:)

10 aylık Hasan Eren..
Minik Hasan Eren..
Minik ayaklar:)
9 aylık Hasan Eren
Çılgın Hasan Eren:))
Şımarık Hasan Eren:))
İlk Ramazan bayramı:))
8,5 aylık Hasan Eren
Maalesef fenerbahçeli Hasan Eren:(
Entel Hasan Eren :))
Uzun zaman ayrı kaldığımız blog dünyasına bugün itibariyle dönüş yapmış bulunmaktayız.Çook özlemişiz gerçekten.Anlatacak yazacak çooook şey var.Acaba nerden başlasam:((
Kendimizi fazla yormadan ayrıntıları diğer yazılarımıza saklayalım..
Bu kadar ara verince insan nereden başlayacağını bilemiyor.Biz çoook iyiyiz.Hasan Eren bol bol alkış yapan,her konuşmaya kendince cevap veren inanılmaz geveze bi bebiş oluverdi.Misafirleri uğurlarken alkışla uğurlamaya başladı.eeee hatlar karışıyo başbaşmı yapsam ellerimi ağzıma götürüp bubumu yapsam diye karar veremeyip alkışla başlayıp hepsini arka arkaya yapıyor.
Yürüme çalışmalarımıza da tam gaz devam ediyoruz.Yürüteçten nefret eden küçük beyimiz yürüteç sürmeye bayılıyor.Kolu üzerinde askerler gibi sürünerek emekleyen Hasan Eren son 1 aydır normal emeklemeye başladı.Hele şükür diyorum çünkü bu emekleme tarzı çok yorucuydu.Gerçi bu benim fikrim Hasan Eren e göre pek öyle sayılmaz o kadar hızlı emekliyordu ki şaşırıyoduk bu hıza..
Blog dünyasından ayrı kaldığımız bu zaman zarfında çok büyüdü benim oğlum.Hareketleriyle herşeyi anlatmaya başladı.Tam bi küçük adam oluverdi..Ona baktıkça vay be diyorum..
Hep kafamı kurcalayan içimi kemirip bitiren kilo meselesini de aşmış durumdayım.3 gün önce gittiğimiz doktor kontrolünde boyumuza göre kilomuzun 1 kilodan fazla eksik olduğu söylendi.Yediği tüm yiyeceklere günde 5 kez birer ölçek katacağım fantomalt adında bi mamaya başladık.Bir ay sonra sonucu görmek için tekrar gideceğiz bakalım bu işe yarayacakmı?
Bütün aileye bulaşmış grip mikrobumuz haricinde sağlık durumumuz çok iyi durumda.
İşte beklenen o güne de çok az kaldı yani Hasan Eren'in doğumgününe..Kumrum 1 yaşına girecek..Göz açıp kapayıncaya kadar geçti zaman.
Son bi kaç aydır Hasan Eren;
* Nerde bi müzik duysa kıçını sallayıp alkışla tempo tutmaya başladı.
* tv yi kapatıp kötü bişey yaptığını sanıp ağlayarak yanıma gelmeye başladı.Tabi ilk zamanlar şuan ağlamadan yanıma gelip ıhh diyor.Yani tekrar açacakmışım.
* Telefon çaldığında yada kapı çaldığında bana açmam için ıhh diyor.
* Asansöre bindiğimiz anda dışarıya çıkacağımızı anladığından çığlık atmaya başlıyor.
* Babannemizin kapı süsünden onların evine geldiğimizi anlayıp ne yapacağını şaşırıyor.
* Maalesef çok uğraşmama rağmen 9,5 aylıkken anne sütünü bıraktı..
* Saklambaç oynamayı öğrendi:)) Tabi baba saklanıyo ben Hasan Erenin ellerinden tutuyurum bütün evde babayı arıyoruz..Her zaman ilk saklandığı yere bakıyor..
* Yürüteç sevmeyen Hasan Eren i yürümeyi çok sevdiğinden ellerini tutup öyle yürütüyoruz.Eve gelen herkes onun yeni kurbanı.Bu durum dedeyi fena yoruyor.Çünkü insanın belini çok ağrıtan bi olay bu. Oğlum yorulmadın mı sen diyen bu insanlar maalesef bu işe devam etmek zorunda kalıyorlar..
* 8 aylıktan beri uykusu geldiğinde yatagına koyuyoruz kendisi uyuyor:))
* İştahımız çok şükür güzel.
* Aşırı hareketli bu atom karınca heryeri karıştırmaya devam ediyor..
* Benim sürgü kapak dolabım mefta olmak üzere:) İyi kullanımda 10 yıl dayanır denen dolap Hasan Eren farkıyla Bu 10 yılın yarısını görebilse keşke..
* Aynalar hergün silinmesine rağmen kendisini öpen küçük bey karşısında çaresiz durumda:))
* Maalesef babsı yüzünden fenerbahçeli olacak:(((
Özetle Hasan Eren.Şimdi ziyaret zamanı.Herkesi çook özledik..

25 Ağustos 2008

Parçalandım ve her bir parçamı ayrı yere bıraktım..

Çoook uzun zaman oldu yazmayalı.Ne kadar hevesliydim anlatacak paylaşacak çok şey vardı.. Yine de biraz biraz anlatayım belki o günleri andıkça moralim düzelir..
Annemlerde yani Çankırı da herşey çok güzeldi.Hasan Eren mutlu ben mutlu.Dinlendik bol bol uyuduk hep keyif yaptık.Annem bize öyle güzel baktı ki benim de böyle bişeye çok ihtiyacım vardı açıkcası.Sonra ablamlar bize geldi hep birlikte memlekete yani Çoruma geçtik.Babam bi kaç gün sonra Hasan Ereni görecek olmasına rağmen çok zor ayrıldı ondan. Sonra yorucu ama çok güzel Çorum günleri başladı.Hasan Eren öyle uslu durduki herkesi kendine hayran bıraktı.Tamam benim melek oğlum uslu bebiş ama bu kadar da değilki falan dedim hep.tabi bu görüntü yıldızı düşük Hasan Erene bol nazarlı, gece ağlama krizlerine sebep olan bazı durumlara soktu... Herneyse çok keyifli tertemiz memleket havasında babannemin güzelim bahçesinde bol bol mangal keyfi ve hamak keyfi yaptık..Tabi semaverde çay keyfide cabası.Babannemin rahmetli dedemden kalma çam sevgisi bahçenin tam bi çamlık haline dönüşmesine sebep oldu.Dalından koparılmış salatalıklar biberler domatesler.Herşey çoook güzeldi.Her ne kadar kene korkusu da olsa o bile gölge düşüremedi bu saadetimize:)) Babişten ayrı bu günlerde Hasan Eren ne kadar mutlu olsa da gözlerinde hep bi hüzün vardı.Halam sürekli bu çocuk neden bu kadar mahsun anlayamıyorum diyordu taki babiş gelene kadar.Babasını görünce ne hüzün kaldı ne mahsunluk yüzünde güller açtı oğlumun.. Düğün çok güzeldi.Oğluşum güzel kızları kesmekten bi hal oldu.Hele bi ara ben oynarken Yusuf beni yanına çağırdı.Şurda oturan kızları öyle bi kesiyoki yanlarına bari götür dedi.Götürdüm kızlara durumu izah ettim kıkırdamaya başladılar.Meğer onlarda farketmişler ve bizim gelin hanımın kankileriymiş.Yanlarına gidince sanki bakışlarıyla kızları yiyen benim oğlum değilmiş gibi kızlara kıçını döndü.Sonrada kalktık yanlarından bi baktım kesmeye devam:)) Sonrada balon sevdası ama illaki Elifnurun elindeki balon olacak.Zar zor ikna ettik kızcağızın balonunu aldık tabi onada başka bi balon aldık.Yok tutturdu onuda istiyorum.Şansımıza Elifnurun uykusu vardı yoksa vay halimize minik cadı hayatta vermezdi.Eee oldumu 2 balon,balonlardan yüzü görünmüyo bile ama elinden hiç bırakmadı..Düğün sonuna kadar uslu uslu oynadı benim kuzum.. Düğün ertesi yola çıktık.Rahat geldik sayılır ama son 1 saat hiç durmadı.Dayanamadı artık oğluşum ben bile dayanamazken ona ne diyebilirimki.. Geldiğimiz andan itibaren ateşi çıkmaya başladı.Ertesi günü hemen doktora gittik.İlk hastalığımız olduğundan panikten ne yapacağımı bilemedim.Biraz boğazında kızarık var ama ateşi bu hafta boyunca devam edebilir dedi antibiyotik verdi.Doktorun dediği gibide oldu maalesef.Çok zor günlerdi.Ateş ve antibiyotik yüzünde döküntü yaptı.Bu kezde onun için gittik doktora fakat başka bi doktora.Allahım bi türlü istediğim gibi bi doktor bulamadım.Adama diyorum ki bu çocuk maşallah iştahı güzel ama kilo almıyor adam diyoki bu iyi bi özellik yiyipte kilo almamak.Bu ne ya bebekten bahsediyoruz büyük bi insandan değil.Herneyse gittiğimiz bayan doktor balık yağı verin sadece kilosu için değil zeka göz vs. için dedi.Bizde kullanmaya başladık.Şuan yüzünün her tarafı kızarık+gripten dolayı silmekten yaralı bi burun+aylardır doğru düzgün kilo almayan bi bebiş var karşımda.Yüzüne baktıkça kendimi tutamayıp ağlıyorum. Bugün yine gittik doktora.Yüzü isilikten dolayıymış.Burnuna merhem verdi bide bu grip için bi antibiyotik..Kullanmayacağım o antibiyotiği.Az bi grip sadece bunun için antibiyotik verilirmi yaaaa.Kilosunu ne yapacağım yapabileceğim bişey varmı diyorum yoook diyor.Tahlil gereklimi belki bişey vardır diyorum yoook diyor.Belki yapabileceğim bişey yok ama böyle hiçbişey yapmadan da duramıyorum.İçim içimi yiyor..Eski fotolarına bakıyorum eskiden yine kilo alıyordu ,azda olsa alıyordu.zayıftı ama tombik bi yüzü vardı şuan ondanda eser yok.Artık resim çekmek bile içimden gelmiyor..Takmamalıyım aştım diyorum her gören ayyy ne kadar zayıf bu çocuk diyor sanki bizim gözümüz kör..Napayım yiyor kardeşim ama almıyor napayım.. Neyse yine ağlama krizim geldi önceki postlarda yorum yazan herkese çok teşekkür ediyorum.Bi kaç foto bi kaç anı..

2,5 aylık Hasan Eren...

Balonlarla oynamaya bayıldı Hasan Eren.Çorumdaki düğünden kareler..

Çirkin Hasan Eren düğünde.Bu ara öyle değişik mimikleri varki tik kalacak diye korkar oldum:((

Hasan Eren Çankırı da.. Son zamanlarda bize en çok huzur veren yer... Çorumdaki halamın minik kedisi şeker hanım:)) İlk kez minik bi kediyle tanıştık..Hasan Eren onu öyle çok sevdi ki onun peşinden gitmek için elinden gelen herşeyi yaptı tabi yuvarlanarak.O zamanlarda heryere yuvarlanarak gidiyordu:)) karmakarışık bir yazı oldu. bu arada Hasan Eren için iyi bir doktor bulmam lazım.Büyükçekmece,Avcılar,Beylikdüzü..Bu civarlarda bilen duyan varsa lütfen bana yardımcı olun. Herkese sevgilerrr..