24 Nisan 2009

ALIŞMAK....

Benim çocukluğum taşınmakla geçti.2-3 yılda bir taynimiz çıkar tam alıştım derken yeni bir hayata yelken açardık.Nice dostlarım,dost bildiklerim oldu.Ardından bi kaç telefon sonrası yok..Kodlanmış gibiydik ; babam taynimiz çıktı der saklanan koliler çıkartılır 2 gün içinde ev toplanır taşınmayı beklerdik.Ardımızda biçok insan,baya da bi anı bıraktık.Güzellikleri de vardı elbet yeni yerler görmek ,yurdumun dört bi tarafındaki güzel insanlarını tanımak..Ama ben hep yerleşik bi hayatın özlemini çektim..

Şimdi aynı durumla karşılaşmak öyle üzüyorki..Şehir değiştiremeyeceğiz belki ama bu evde de olmayacağız.Kiracıyız elbet bu son kaçınılmazdı ama hazır değildim işte.

Sanki bu ev bizim gibiydi. 5 kat aşağıda babannemiz.Hergün onları görmeye alıştı Hasan Eren,biz..

Hasan Eren babanneye gidiyoruz dediğimde gözleri ışıl ışıl parlar kamyonunu alıp kapı önünde gitmemizi bekler.Asönsöre o basar,zili o çalar,kapı açılana kadar çığlık atar onlar da bizim geldiğimizi anlarlardı.Bi nefes kadar yakındık birbirimize..

Şimdi yeni evimiz bizi bekliyor.oraya alışmaya çalışacağız.Oraya alıştıkça da buraya yabancılaşacağız..Umarım Hasan Eren çabuk alışır..Hiç kolay olmayacak..

Toplanma vakti o nedenle bloglarınızı ziyaret edemiyorum.

Hepinizi çok seviyorum.

Hoşçakalın..

( Hasan Eren konuşmaya başladı gibi.O kadar gevezeki hiç susmuyor.Kendince çok şey anlatıyor tabi biz ne kadarını anlıyoruz o ayrı mesele:)Ama 2 gün önce yerdeki telefonu görüp telfon demiş.Dünde bana günaydın dedi..

Bunlarıda not edeyim blogu güncelleyemiyorum bunlar unutulmasın..)

16 Nisan 2009

Hasan Erenle her telden:)

Herkese merhabalar; Bu aralar çok şükür çok iyiyiz.Büyümeye devam ediyoruz.hergün yeni bişeyler öğrenmeye de...Alttaki pozda da görüldüğü üzere bizim oğluşa diş fırçalatmaya çalışıyoruz.Yani fırçalamayı öğretmeye.Henüz kendileri fırçayı dişlemekle meşgul olsa da yavaş yavaş alışmaya başladı:) Önceleri ağzını bile açmıyordu şimdi bi hevesli sormayın.Bu seferde elinden fırçayı alamıyoruz..aaa bu arada 1 hafta önce uzun zamandır beklediğimiz köpek dişlerimizde çıktı..14 dişliyiz artık:))

Kaçtım yine banyodan:))

Anneyle kıkırdamalar:))
Amcamın doğumgünü pastasından öyle çok ham yapmışımki sonra hepsini çıkardım hemde annemin üstüne:)))

Günlerimiz çok güzel geçiyor.Hergün Behranur ablasıyla birlikte.Maşallah çok güzel oynuyorlar.Birlikte paylaşmayı öğreniyorlar.Dedemiz ikisini de alıp parka götürüyor.zaten bizim oğlan tanıdığı tanımadığı kim dışarıya çıksa kucaklarına atlıyor onuda götürsünler diye.çok seviyor gezmeyi.

Bu aralar kişilik özelliklerini de belirgin bi şekilde anlamaya başladık.Babasıyla beni aşırı kıskanıyor.Bazen beni babasından,bazenden babasını benden kıskanıyor.Öyleki Çankırıya gittiğimizde anneme sarılamadım bile.Annem azıcık yanıma yaklaşsın kıyameti koparttı.Misafir gelsin tokalaşalım onu bile istemiyor.Aşırı kıskanç ilerde napcaz bilmem..

Biz artık büyüdük ya yemeğimizi de kendimiz yeriz .Çorba bile içiremiyorum.Tamam makarnayı kahvaltısını kendisi yiyordu ama çorbasını,yemeğini ben yediriyordum.Yok bizim küçük bey, ben elime kaşık aldığım an başlıyor bağırmaya.Yarısı yere yarısı mideye ;yiyor işte.Kaşığı da çok güzel tutmaya başladı.Napıyım artık beyefendi ben büyüdüm ayaklarında müdahele etmiyorum..edemiyorum..

Bu arada geçtiğimiz cuma günü Ceylinin annesi Mine, ve Efenin annesi Betül le buluştuk.Betülün fazla vakti olmadığı için bir saat kadar konuşma fırsatımız oldu.Çocuklarla dışarıda buluşmanın iyi bir fikir olmadığını anladık.Bi dahaki sefere evde buluşmaya karar verdik.Gerçekten çok mutlu oldum.Mineyi daha önceden tanıyordum zaten, Betülle de tanışmış olduk.Ceylin kocaman kız olmuş.Maşallah inanılmaz tatlı.Pek fazla sevme fırsatım olmadı.Malum benim kıskanç Ceylini kucağıma aldığım an başladı çekiştirmeye.Efe de maşallah çok tatlı.Kıpır kıpır bi saniye yerinde durmayan bi çocuk.Böyle afacan afacan bakışları var..Umarım bundan sonra da sık sık görüşürüz kızlar..

Elektrik süpürgesi hastalığı da aynen devam ediyor.bi ara çıldırmak üzereydim.Ev süpürmek benim için işkenceydi.Şimdi serbest bıraktım.İstediği an oynuyor.Yasakladıkça daha bi inatçı oldu.Bende serbest bıraktım.Çankırıda koca süpürgeyi ufacık boyuyla defalarca salonun ortasına getirdi oynamak için.Gittiğimiz her komşuda nerde buluyosa anında elektrik süpürgesinin yanında bitiveriyor.Tüm eş,dost,akraba benim oğluşun huyunu bildiğinden Hasan Eren nerde dediğim an tabiki süpürgenin yanında diyolar.Yani aylardır geçmeyen serbest bıraktıkça artarak devam eden bu süpürge aşkı ne zaman biter bilmiyorum..Oyuncak elektrik süpürgesi almaya karar verdim bundan 2 ay önce ama 50 tl deyince vazgeçtim.Bi oyuncak süpürgeye de o kadar para veremem açıkcası..Çünkü aslı dururken oyuncakla fazla ilgileneceğini düşünmüyorum..Ama artık yeter diyorum oğlum yaa.Kaç ay oldu..Vileda ,toz bezi,hepsine karşı aynı.Geçen gün almış eline ıslak mendil orayı burayı siliyor.Neyse titiz olsun diyen bendim şimdide şikayet etmeyim en iyisi:((

Yazacak bi kaç bişey daha vardı ama vakit yok.Oğluş da uyanır şimdi.Zaten öğle uykumuz bu saate kaldı.

Hoşçakalın..

sevgiler..

9 Nisan 2009

Ödüllerim var:))

Önceden aldığım ama burda olmadığım için ödülümü alıp yayınlayamadığım için iki ödülümüde ahacık buraya koyuyorum.Her iki ödülüm için de çok teşekkür ediyorum.

Yeni ödülüm meleklerimin annesinden ve

tatlı pamuşumun annesi Serapcım dan ikisine de çook teşekkür ederim..

Birde bunun kuralları varmış..

1) ödülü veren kişinin linkini yayınlamak, 2) ödülü verdiğin kişilere haber vermek, 3) bu ödüle layık gördüğün blogger arkadaşlarının linkini vermek

Ben de bu ödülü onun bana vermiş olmasına rağmen tekrardan Cerenimin annesi Serap'a ( veren kişiye verilmez diye bi kural yok dimi ama.Sizi çok çok seviyorum )

yakışıklı abimiz Metehanın annesi Şirin'e

Güzeller güzeli Nazlının annesi Kübraya

Talhacığımın annesi Emineye

Canım hemşerim Nafinin annesi Ümmügülsüm'e

Güzel gözlüm Ecenin annesine

ve de Melek Durunun annesine

bu ödülü veriyorum.İlk kez ödül veriyorum çok heyecanlandım:))

İşin şakası çok hoş bişeymiş.Geçen sefer ödülümü alıp kimseye ödül verememiştim.Sonra bi baktım herkesin sayfası renklenmiş.Şimdi bizim de sayfamızda renklendi.Ödülleriniz hayırlı olsun.Şimdi işim var.Bi ara bloglarınıza girip haber vereceğim inşallah.

sevgiler..

7 Nisan 2009

Çook iyiyiz:))

1 aylık kuzum:))

Çok şükür iyileştik.Çok korktum,çok üzüldüm ama Rabbime şükürler olsunki oğluş çabuk iyileşti.Nerden kaptı bilmiyorum bu aralar çocuklarla çok birlikteydi,solunumdan bile kapılıyomuş bu hastalığa yani rotaya.O kadar salgınmışki bu ara.Nette okuduğum yazılarda beni inanılmaz korkuttu.Maalesef rota aşısı hakkında olumsuz şeyler okuduğumdan yaptırmamıştım.Ancak bizim oğluşta öyle ishal falan olmadı.Su kaybı hiç olmadı.Doktor maşallah sizin oğlan doğal aşılı dedi.O yüzden hafif atlattık.Bulaşıcı olduğundan evi karantinaya aldık,dışarı çıkmadık.Dediğim gibi hafif olduğundan kimseye bulaşmadı,çabuk atlattı..Aşılı olsakta böyle atlatırmışız:)

Sen ne kadar dikkat edersen et çevren aynı duyarlılığı göstermiyor işte.Elinizi yıkamadan dokunmayın çocuğa demem bile çoğu zaman problem oldu.İyiki bi çocuğun varmış laflarına maruz kaldım.Yediğiniz kaşıkla vermeyin demem de..Pinpirikli dediler,takıntılı dediler.İşte onca korumaya,dikkat etmeye yine de engel olamadım ..

Bi kaç kez tekrarlayabilirmiş ama yine böyle atlatırmış.Umarım tekrarlamaz..

İştahı düzeldi,yine toparlanmaya başladı.Yaramazlık yapmaya da başladı..Ohh bee:)

Canım ,gözümün bebeği sen benim canımdan öte cansın..Seni herşeyden çok seviyorum.

Not: Sevgili blog arkadaşlarım hepinize ne kadar teşekkür etsem azdır.Beni yalnız bırakmadınız,hep destek oldunuz.Sizi çok seviyorum..

Rabbim sana binlerce kez şükürler olsun..Hasan Erenin doğal aşılı olması,hafif atlatması,herşey senden..

Dualarımda hep sevdiğin kullarından olmayı nasip et diyordum.Seviyosun galiba..

1 Nisan 2009

OFFFFFFFFFF

Soner amca.. Parktaki oyuncaklardan banane diyen özgür çocuk:) Kaydırak tepesinde muzurluk yapan oğluş:)) Behranur & Sıla

Ablalarıyla mutlu Hasan Eren:)

Sıkıntılı bi hafta geçiyoruz. Cumartesi günü elimi kestim apar topar hastaneye gittik dikiş atıldı.Acilde doktor Yusufu dışarıya çıkarınca hemşirede uyuşturmak için 5 iğne yapınca ağlama krizim tuttu.Doktor niye ağlıyosun ağlama deyince kocamı çıkarttınız + canım yanıyor ondan ağladım diyemedim tabiki.Sagolsunlar beni susturmak için başıma biriken herkes beni güldürmeye çalıştı.Çok şükür iyiyim abartılacak bişey değil aslında.10 gün sonra dikişler alınacak.

En sonunda seçim tantanası da bitti.Buna bi ohh çekilir yani.Pazar günü oyumuzu kullandıktan sonra parka gittik.Oğluş özgürce takıldı yine.Büyük çocukların geçmeye çalıştığı kaydıraklar arası tahta yoldan geçmeye çalıştı.Yok olmaz dediysekte kandıramadık.Hem istiyor hemde korkuyor.Baba,anne işbirliğiyle geçirttik te oğluş muradına erdi.

4 gündür Hasan Erende halsizlikve iştahsızlık vardı.Bugün tekrardan kusunca ( öncede kusmuştu) doktorumuzu aradım.Şansa konferanstaymış bu hafta yokmuş bizde eşine götürdük.O da aynı hastenede.Kendisinden pek hoşlaşmasakta ona götürdük.Kaka+ idrar tahlili verdi.Kakasını çabuk yapması için fitil koydular ama çocuğun içi boş.Sabah azıcık bişey yedi onuda çıkarttı.Biraz bekledik ama yok olmayacak böyle deyip eve geldik.Şuan uyuyor oğluş.Neyi var canımın yaa.Zaten bu belirtiler dilim söylemeye varmıyor şunun belirtileri deyiverdi hemen.Ben çok korkunca da olabilir dedim ama tahlil yapmadan anlayamam dedi.Be adam o zaman tahlil yap ondan sonra söyle ne söyleyeceksen.Eğer dediğin şey değilse beni bu kadar korkutmana,üzmene değermi?

Ben anlamıyorum bu kadar üstüne titrerken,aman hasta olmasın,aman üşütmesin,aman şunu yesin demekten tüm gün kendimi unutuyorum ama olmuyor işte.İyiki toparlanıyoruz kilo alıyoruz dedim.5 günde 500 gram vermiş bile.Ne yapmalı bilmiyorum yaa...Ben sakındıkça bişeyler oluyor...

Rabbim sana sığınıyorum..