25 Mart 2009

Dümtek:)))

Bugün aşımız ve doktor kontrolümüz vardı.Son pnömokok aşımızıda olduk..Çok şükür iyiyiz boyumuz ve kilo alımımızda iyi.Toparlanıyoruz bee..

Moral süper oğluş mutlu biz mutlu.Eee böyle olunca dansta ederiz böyle.Bu görüntü ilk saç tıraşımızı olduğumuz gün çekildi.Arzu teyzemiz yani babişin teyzesinin kızıyla o gün telefonda konuştuk.Oğluştan bahsedince dayanamayıp geldi.Ailecek çok seviyorlar oğluşu.

İşte karşınızda Hasan Eren:))

Hasan Erennnn seni çok seviyorum anneciğim...

20 Mart 2009

Son 1 ayın özetiyle Hasan Eren;

* Maşallah gezmeyi o kadar seviyorki artık onu evde tutamıyorum.Hemen sıkılıyor kapıya yöneliyor.Ya da botlarını getiriyor.Hergün babanneye gidiyoruz.Akşamları babişle geziyoruz ama yetmiyor paşaya.Her kapıdan girişte ağlamaya başlıyor.Ne yapcez bilmem.Hava bugün iyiydi babanne,dede,Behranur gezmeye çıktık.Dönüşte daha bina girişinde ağlamaya başladı..

* Behranurlar artık babannedeler.O nedenle hergün biraradayız.Bide komşu kızımız Sıla var.O da Behranurdan 1 yaş büyük.Fotolarını ekleyeceğim ama fotograf makinesinin kablosunu Çankırıda unutmuşum.Fotolar biriktikçe Yusuf işyerinden yüklüyor.Annemler göndereceklerde bakalım ne zaman.O gelene kadar az foto olacak napalım..

Hasan Eren tüm gün kızlarla birlikte.Zaten kızlarla hep aynı konuşma oluyor.

Sıla-Behra; Aybike abla Hasan Eren yanımıza gelebilirmi?

Aybike ; Gelebilir ama kucağınıza almak,sıkmak yok..

Sıla-Behra; tamam Aybike abla..

Sıla-Behra ; salıncakta sallanacağız Hasan Eren kucağımıza oturabilirmi?

Aybike ; Yok kızlar zaten salıncak küçük düşersiniz..

Baya bi oyun oynanır.Hasan Eren kendince takılır kızlar başka alemde.

Sonra kızlar gelir Aybike abla Hasan Eren oyuncaklarını vermiyor bizim elimizden alıyor.Siz oynarken sizinle oynamak istiyor ama daha küçük oynamayı bilmiyor diyorum.

Zaten bi kaç ay önce zorla çocuğu odaya götürmek isterlerdi sıkıldıktan sonrada odaya almazlardı.Garip oğluşum kapı önünde ağlardı.

Şimdi daha iyi oynuyorlar..

* Çankırıdan beri Hasan Eren bana inanılmaz düşkünleşti.Ordaykende öyle.Oyunda oynasa anane,dede yanındada olsa illa beni görecek.Orada babasının olmaması onu baya etkiledi.Uykuda,yemekte biraz sorun yaşadık.Yatağına bırakıp giderdim o kendi uyurdu ama orda bu değşiti.uyuyana kadar ben yanında olacağım.Bu durum burda da devam ediyor.Aşırı derece anneci oldu..Bu durum çoğu zaman hoşuma gitse de bazende bu kadar olmasın diyorum.

* Bide oynama sevdamız var.Her melodide oynuyor.Reklam müziklerinde bile.Hatta geçen kandilde Nihat hatipoğlunu izliyoruz.Sonra ilahi söylemeye başladılar.Bi baktım benim oğluşum oynuyor.Yok be artık dedim bu ne ilahidede oynanırmı?

Favori şarkıları Hadise;dümtek ve Adanalının müziği Ceza;fark var eşliğinde bi oynuyor tam bi komedi.Zaten videosuda var inşallah bigün onuda eklerim(o bigün inşallah gelir)

* Kucakta uyumaya bayılıyor.İki kez Uğurun (İzmirde okuyan kardeşim) kucağında uyudu.Bi kez Metin amcamız bizi Çankırıda ziyaret ettiğinde onun kucağında uyudu.Eee bunları duyan küçük amcamız Soner çok kıskanınca geçen gün onun kucağında da uyudu da amcamız muradına erdi..

* Bu ara yemek seçmeye başladık..Önce gurme oğluşum diliyle yoklar.Tadını beğenmezse asla yemez..

* Hala kelime dağarcığımız 5 bilemedin 6 kelimeyle sınırlı.Önceleri bi çok şey söylüyordu herşeye hadi diyordu.Ama şu ara ıhhlayarak herşeyi anlattığından ıhhlamak yeterli geliyor.aslında herşeyi anlıyor ve anlatıyor.Ihhlayarak gösteriyor.Bazen anlamamazlıktan gelsem konuşmaya teşvik edermişim gibi geliyor bu seferde onu anlamadığımı düşünüp bundanda vazgeçer diye ne yapacağım hususunda kararsız kalıyorum..Off offf..

* En önemli özelliği de inanılmaz güleryüzlü.Kıkırdamak için yer arıyor.Gülmek dediysem öyle tebessüm şeklinde değil kahkahayla.Oyuncak bi bebeğim vardı hamileyken onu kucağıma alır sarılırdım.Gülen,ağlayan bi bebek.Hasan Eren tıpkı o bebek gibi gülüyor.Mıncıklanmadan ,güreşmekten,öpülmekten çok hoşlanıyor..

Daha unuttuğum öyle çok şey varki.Birikince böyle daldan dala atlıyor insan.Bazı blog annelerine hayranım.Duygularını öyle güzel ifade ediyorlarki ya bende onu söylemek isterdim,öyle anlatmak isterdim diyorum çoğu zaman.Ya günlük yazıyorlar,yada uzun uzun.Ne öyle günlük yazmayı becerebiliyorum,ne de öyle güzel duygularımı ifade edebiliyorum.Yazamıyorum işte napıyım.Yazamıyom annemmm..

becerebildiğim bu..

Seni herşeyden çook seviyorum.

Hayatımının en güzel şeyi sensin anneciğim..

17 Mart 2009

Gitti canım bukleler:((

Eveeet en sonunda düşündüm taşındım ve oğluşun saçlarını kestirmeye ikna oldum.Babiş ve onun babişi çok istiyordu çünkü oğluşun saçları çok seyrek ve cansızdı.Bide babamız hafiften ; )kel olunca oğluşun saçlarıyla daha bi ilgilenmeye başladı.Babişle hayalimiz oğluşun saçlarını uzatmak.Şuanda bu kadarcık saçla bu mümkün olmayınca kestirmeye karar verdik.

Pazar günü ilk tıraşımızı olduk.Oğluş kuzu kuzu oturdu koltukta..

Gözüm hep arkalardaki buklelerdeydi.Saçlarının arkası sanki ben kuyruk bıraktırmışım gibi uzun ve kıvırcıktı.Kesildikten sonra artık olmayacaktı ama böylede çok cansızdı.Zaten bi ara berbere kızdım.Yanları falan o kadar kısa yapınca yaa ben böyle istemedim azcık ucundan al demiştim diye kızdım.Suratımda tabi on karış oldu.Babişte benim suratımı görünce oda öndeki saçlar konusunda adama müdahele etti.Kızdık falan ama güzelde oldu beee..

Tıraş olmayı bekleyen şaşkın kuzu:)) Kendini merakla izleyen kuzu:)) senin o dudaklarını yerim ben yaaa:))

dedesinin tabiriyle erkek adam Hasan Eren:))

Hasan Erenin saçlarını kestirince gözüme inanılmaz büyümüş geldi.Sanki benim küçük oğluşum gitti yerine başkası geldi.Bu haliyle babasının kopyası oldu:))

(Bir önceki yazımda yorum yazan herkese çok teşekkürler)

sevgilerr..

12 Mart 2009

Hasan Eren & Yağmur

Yağmur ve Hasan Eren'e yaptığımız pasta.
Bak şu yaramazlara:)
Canımız,Yağmurumuz:))

Bu kadar ara verince insan nerden başlayacağını hiç bilemiyor.

Neyse başlayalım artık bi yerden:)

Çok şükür rahat gitttik.otobüsle gitmek bide yanımda Yusuf yokken nasıl olacak diye çok paniklemiştim ama korktuğum gibi olmadı.o gün öğle uykusuna geç yatınca geç kalktı Hasan Eren.Bu yüzden haliyle gece uykumuzda sarktı. Bu da otobüste olunca 1 poşet ıvır zıvır atıştırmalık aldım yanıma.Meyvesiydi,krakeriydi,yoğurdu derken elimdeki çantayı siz düşünün artık.Bi de küçük bey rahat etsin diye;2 yastık,battaniye,Yatak tarzı bebekken üzerine yatırdığım adı herneyse onunla birlikte bi sürü eşya.Araba çok dolu olduğundan tek koltuk aldık.Yanımızda da yaşlı bi teyze vay halime:(

Hasan Eren bindiğimizden itibaren yemeye başladı ama hiç ses yapmadı yavrum.Yaşlı teyzemiz her dakika sen uyumuyonmu daha ,hadi uyu demelere başladı.Yaa sana ne zararı var çocuğun uyu işte sesi soluğu çıkmıyor.Uyuyor arabada bi hareketlik oluyor uyanıyor tekrar başlıyor oğlum uyusana.Ayy çıldırttı beni kadın.Hasan Erenin çıtı bile çıkmadı.Zaten 2 saat sonrada uykuya geçti ama ben ayy teyze rahatsız olmasın ay şöyle olmasın diye kendimi o kadar kasmışımki otobüsten indiğimde her yerim ağrıyordu..

Hasan Eren bu kez çok çabuk alıştı nede olsa 2 ay önce görmüştü ananeyle dedeyi..

Gittiğimiz gün bide baktım Hasan Erenin ağzına üst tarafta beyazlıklar var.Şaşırdım yediği bişey kalmış zannettim.Aslında evdeykende görmüştüm ama diş olacağı hiç aklıma gelmemişti:))

Üst azılarımızın da çıkmasıyla 12 dişimiz oldu.Üstteki köpek dişlerimizinde eli kulağında..

Gittiğimiz gün babannemlerde Çorumdan geldiler.Bi hayli kalabalıktık..Hasan Eren bu yüzden daha rahattı.

Babannemide hiç yabancılamadı çünkü burda bi komşumuz var Emine teyze,babannem konuşmasıyla,gözlüğüyle,kıyafetleriyle yani herşeyiyle Emine teyzeye o kadar benziyorki bu benzerlik Hasan Erenle babannemin daha çabuk kaynaşmasına vesile oldu..

Konudan konuya atlıyorum ama size Yağmur prensesi anlatmam gerek..

Yağmur prensesin annesinden başlayım anlatmaya.Özlem annesini 2004 yılında kaybetmişti.Evin en büyük kızydı tüm sorumluluk ondaydı.Annesini kaybettiğinde daha 21 yaşındaydı.Babası 5 çocukla kalakalmıştı.Bu yüzden evlenmeye karar verdi .Bu boşlukta Özlemde sığınacak bi liman arıyordu.Tam o sırada karşısına çıktı prensesin babası.Hiç tanımadığı bu limana öyle bi sığınmıştıki tüm olumsuzlukları görmezden geldi ve evlendi..

Çok geçmeden de hamile kaldı.Sonbahar yaprakları gibi savrulup duruyordu karnındaki bebekle.Maddiyatsızlık,gurbet ellerde yaşamanın zorluğu,anne özlemi.Birde gözlerinden rahatsızdı.Eğer tedavi olmazsa bi kaç yıla kadar kör olacaktı.Kornea nakli yapılması gerekiyordu tabi bunun içinde para..

Yoktu işte karınlarını bile doyuramıyorlardı.Hamile hamile orda burda savrulup gidiyordu.Sonra prenses doğdu.O da annesiyle birlikte savrulmaya başladı.Zor da olsa büyüdü prenses.Bi ramazan bayramı gidememişlerdi memlekete.Olsun sonra gideriz dediler.Bayramdan sonra gideceklerdi.Bi akşam prensesin babasını işe çağırdılar.O zaman prenses 17 aylıktı.Gece 3 te gitti baba.Geldiğinde Yağmurun ağlayan sesi vardı ama kapıyı açan yoktu.Kapıyı kırdı baba.Özleme baktı yerde öylece yatıyordu.Sobadan zehirlenmişti.Özlemi kurtaramadılar...Yağmur prenses ise iyiydi bi gün hastenede yattı iyileşti. .

İyileşti ama annesi yoktu.Cenaze memleketine yani Çoruma getirildi.Prenses tramvanın etkisiyle şaşkındı,suskundu.Bir dakika bile yanından ayrılmadığı annesi yoktu ama çok kalabalıktı.Öyle şaşkın şaşkın bakınıyordu. Dede,teyzeler perişandı.Hele Özlemin ananesi yıkılmıştı.Kızından sonra torununu da kaybetmişti.

Prenses ortada kalmıştı.Baba benim bakacak kimsem yok dedi,dede ben büyük kızımı okutmam o baksın dedi.Bunu duyan büyükanane ve büyük teyze çok düşündüler.Büyük teyze gençti ve hiç evlenmemişti.Onlar biz bakarız dediler.Büyükanane kimi zaman kızını gördü prenseste kimi zamanda torununu.Büyük teyze kızı yerine koydu çok sevdi ,sevildi.Bi süre sonra büyük teyzeye anne demeye başladı prenses.zaten sanki o doğurmuşcasına benziyordu;yüzü de, huyu da.Tüm hayatları biranda değişmişti.Öyle mutlulardı ki.Bi dakika bile ayrılmıyordu annesinin(büyük teyze) yanından.Wc de bile kapının önünde bekliyordu annesini.

İşte bu prenses yani rahmetli kuzenimin kızı Yağmur,annesi(halam),büyükanene(babannem) hepbiraradaydık.Hasan Eren ve Yağmur çok iyi anlaştılar.Öyle güzel oynadılarki anlatamam.Kimi zaman oyuncak için kavga etselerde,birbirlerini kıskansalarda öyle iyi anlaştılarki.İlk 1 hafta onlarla ve çok güzel geçti.

2 hafta sonra tekrar geleceklerdi ama olmadı.geldiler ama Yağmursuz geldiler.Babası 1 haftalığına götürüp getireceğim dedi ama getirmedi bi daha.Tüm yol boyunca ağlamış.Zaten ondan aldığımız tek haberde bu oldu.Yaklaşık 1 ay boyunca ulaşamadı halam Yağmura.Sonra duydukki Yağmurun babası evlenmiş.Şuan iyimi, nasıl bilmiyoruz.Küçük melek savrulmaya devam ediyor...

Anlatacaklar uzun ama Hasan Erenin 1 hafta boyunca oynadığı arkadaşından bahsetmem gerekti..Yağmurumuzu anlatmam gerekti..neyse..

(fotolar yüklenirken o kadar hata verdiki.Bugünlük bu kadar.Zaten zar zor yükleyebildim.)

Sevgiler..

8 Mart 2009

Biz geldikkkk:))

Bugün itibariyle gelmiş bulunmaktayız.

Çok şükür rahat geldik.Hasan Eren ve ben çooookk iyiyiz.Yenilendik,dinlendik...

Gelişmeler, fotolar bi sonraki yazımızda..

hepinizi çoookk özledim..